Filistin için İran’ın gemisine “1000 Genç”

HAKSÖZ HABER

Kendi içlerinde “Suriye sürecinde farklı değerlendirmeler nedeniyle ortak bir tavır alınamamasından ötürü” denerek ayrışma yaşayan bir yapıdan söz ediyoruz. Yaşanan ayrışma neticesinde normal şartlar altında bir tarafın Suriye sürecine Müslümanlar nazarından baktığı düşünülür ama sonrasında açıklanan bildiri ile anlaşamadıkları “Suriye süreci”nin başka bir evreni kapsamakta olduğunu anlamak çok da zaman almadı. Normalde bu bildiriye biraz otursalar konuşsalar Esed’i bile imzacılar arasına alabilirler öyle bir bildiri.

61 yıllık bir diktatörlüğün devrilmesi sonrasında çok saçma açıklamalar bildiriler gördük ama bu kadar sinsisini ilk kez görüyoruz. Sürecin daha başında olmamızdan dolayı herhalde.

Suriye devrim süreci artık herkesin malumu iken öyle bir bildiri düşünün ki içerisinde yaşananları bir “devrim” olarak tanımlamayan, katliamları ve işkenceleri edilgen cümlelerle sunan, Türkiye’yi bölgede İsrail’le aynı kefeye koyarak İşgalci olarak tanımlarken içerisinde Rusya’nın adını bile geçirmeyen, yarım asırdan fazladır Golan tepelerinin işgaline göz yuman Esed rejimine tek cümle etmeyip devrimin ilk haftasında HTŞ’yi İsrail’e saldırmamakla suçlayan ve tabiki her İran sempatizanının dilinden düşürmediği, her fırsatta övgüyle bahsettiği o kutsal(!) direniş ekseninin yer aldığı garip bir bildiri.

Diyecek çok fazla bir söz yok Suriye’de son 13 yıldır yaşanan sürgünlere, katliamlara ve işkencelere rağmen bunların baş müsebbibi olan İran’ın gemisine binerek Filistin diye bir davanız olduğuna kimseyi inandıramazsınız çünkü Filistin’in Özgürlüğü Şam’dan geçer İran’dan değil!

 

Başa dön tuşu