Kudüs Belediyesi: İşgalciler “Büyük Kudüs” Hayalini Gerçekleştirmek istiyor
Kudüs Belediyesi’nden Açıklama: Yeni İsrail Planları Savaş Suçu Teşkil Ediyor
Kudüs Belediyesi, işgal altındaki Kudüs’te 1000’den fazla yerleşim biriminin inşasını onaylamayı hedefleyen yeni İsrail planlarının uluslararası hukuka göre bir savaş suçu teşkil ettiğini belirtti.
Belediyeden yapılan açıklamada, işgal altındaki Kudüs’te 1000’den fazla yerleşim biriminin inşasını hedefleyen yeni İsrail planlarından büyük endişe duyulduğu ifade edildi. Bu planlar, Filistin topraklarının geri kalanını yutmayı, Kudüs’ün demografik yapısını ve ulusal kimliğini değiştirmeyi ve “Büyük Kudüs” adlı Yahudileştirme projesi aracılığıyla işgal gerçeğini dayatmayı amaçlayan sistematik bir sömürge politikası çerçevesinde gerçekleştiriliyor.
Belediye, işgalci İsrail makamlarının, Sur Bahir ve Cebel el-Mukaber’deki vatandaşların arazileri üzerine inşa edilen “Nof Zion” ve “Har Homa” yerleşim birimlerini genişletmeyi amaçladığını, bunun yanı sıra yeni yerleşim birimleri, eğitim tesisleri, ticari yapılar ve sinagoglar inşa ederek şehrin coğrafi ve demografik yapısını Yahudileştirme çabalarını hızlandırdığını ekledi.
Ayrıca, belediye daha tehlikeli bir İsrail planına dikkat çekti. Bu plan, Kudüs’ün güneybatısında 14 yerleşim birimini içeren “Gush Etzion”, Kudüs’ün doğusundan Ürdün Vadisi’ne kadar uzanan 8 yerleşim birimini içeren “Ma’ale Adumim” ve Kudüs’ün kuzeybatısında, sözde “Kudüs belediye sınırları” içinde yer alan 5 yerleşim birimini içeren “Givat Ze’ev” gibi üç büyük yerleşim bloğunu ilhak etmeyi amaçlıyor. Bu proje, “Büyük Kudüs” projesini yaklaşık 600 km²’lik bir alana yaymayı hedefliyor ki bu, Batı Şeria’nın %10’una denk geliyor. Projenin hayata geçirilmesi, Filistin coğrafyasını parçalayacak, Batı Şeria’nın kuzeyini güneyinden ayıracak ve böylece iki devletli çözüm umudunu ortadan kaldırarak Doğu Kudüs’te bağımsız ve egemen bir Filistin devleti kurma şansını yok edecek.
Bu bağlamda, Kudüs Belediyesi, İsrail’in sağcı hükümetinin toprak gaspını hızlandırmaya ve yerleşim faaliyetlerini derinleştirmeye devam ettiğini, Kudüs’teki Filistinli vatandaşlara yönelik en vahşi etnik temizlik biçimlerini uyguladığını ve Birleşmiş Milletler kararlarını, özellikle 2334 sayılı kararı açıkça hiçe saydığını vurguladı.