Kahramanmaraş’tan Sumud filosuna selam

Açılış konuşmasında Sumud filosunun önemine değinen Özgür-Der Kahramanmaraş Temcilcisi Celal Kurşun, Gazze’de devam eden direnişin insanların vicdanlarını harekete geçirdiğini belirttikten sonra artık sivil hareketlerle birlikte devletlerin de olaya müdahil olması gerektiğini dile getirdi. Kahramanmaraş Platformu adına basın açıklamasını okuyan dönem sözcüsü Adnan Alagöz ise Sumud filosunun Mavi Marmara ile başlayan March to Gazze ile devam eden küresel vicdan hareketinin son halkası olduğunu vurguladıktan sonra Sumud filosunun Gazze’ye açılması gereken insani koridora vesile olacağını belirtti. Basın açıklamasının okunması akabinde yapılan dua ile program sona erdi.
Basın açıklamasının tam metni:
SUMUD FİLOSU UMUDUMUZU VE KARARLILIĞIMIZI DA TAŞIYOR!
Gazze’de iki yıldır yaşanan durum tahammül sınırlarını çoktan geride bırakmıştır. Gazze’de açıkça soykırım işlenirken, sivil halka yönelik abluka ile Gazze halkı açlığa mahkûm edilmekte ve uluslararası mekanizmalar bu durumu kıtlık olarak isimlendirmektedir.
7 Ekim 2023 Aksa Tufanı’ndan bu yana geçen 700 gün, yaklaşık iki yıla rağmen direniş Musa’nın Asa’sı operasyonlarıyla modern firavunların sihirlerini yok etmeye devam ederken direnişe galip gelemeyen Siyonist çete tüm batılı devletlerin desteğiyle sürdürdüğü amansız işgalle Gazze halkının azmini açlıkla kırmaya çalışıyor.
İki milyon insan savaş yöntemi olarak açlığa maruz bırakılıyor. Sistematik olarak sürdürülen bu vahşet ABD’nin koşulsuz desteğiyle sürerken her geçen gün ölümler kitlesel hale geliyor. Tüm dünyanın gözleri önünde cereyan eden soykırıma karşı hem uluslararası mekanizmalar hem de bölgesel güçler sessiz kalmaya devam ediyor. Şayet bu sessizlik kısa bir müddet daha devam edecek olursa tarihte eşine rastlanmamış toplu ölümler gerçekleşecek.
Hem küresel güçlerin hem de bölgesel güçlerin seyirci kaldığı soykırıma karşı halklar savaşın ilk gününden itibaren ellerinden gelen her türlü çabayı ortaya koyuyor. Bugüne koyuyor. Sivil zeminde her çeşidiyle etkinlikler gerçekleştirildi. Yardım kampanyaları, yürüyüşler, sergiler ve daha nice türde eylemler icra edildi. Savaşı sonra erdirmek için çaba harcayan insanlar dünyanın her bir coğrafyasından bir araya gelerek devletlerin yapamadığını yapıp bugüne kadar yapılmayan büyük bir organizasyonla bu amansız ablukayı delmek istiyor.
Denizden Vicdan, Madleen ve Hanzala gemileriyle insanlığın ortak vicdanını harekete geçirmeye çalışan irade karadan da Marc to Gaza ve Sumud konvoyuyla aynı iradeyi ortaya koymuştu. Tüm bu paydaşların ortak azmi ve iradesi ile oluşan GLOBAL SUMUD FİLOTİLLA 44ülkeden yüzlerce aktivistin ve sekseni aşkın gemi ve yelkenlinin katılımı ile yola koyuluyor.
Barcelona’dan hareket eden filoya İtalya, Yunanistan ve son olarak Tunus limanından dahil olacak katılımlarla yoluna devam edecek. Filo sadece insani yardım taşımayacak. Tüm insanlığın umudunu, kararlığını ve vicdanını da taşıyacaktır.2010 yılında Mavi Marmara ile başlayan direniş ruhu, bugün Sumud Filosu ile yeniden filizlenmektedir.
Gazze’deki mevcut ablukanın kaldırılması için acil insani koridor oluşturulmalıdır. Bu koridorun, Türkiye’nin öncülüğünde, BM gibi uluslararası kuruluşların nezaretinde ve gerektiğinde askeri himaye sağlanarak hayata geçirilmesi gerekmektedir.”
İnsanlığın kararlığının ve umudunun sembolü olan filo ilk günden Siyonist rejimi korkutmuş olmalı ki yapılan açıklamaların dozajı ger geçen gün artmakta. “Bir daha hiç kimsenin cesaret edememesi için en sert karşılığı vereceğiz” diyerek azim ve kararlığı kıracağını zanneden Siyonist rejim dünya devletlerinin ve BM’nin sessizliğinden cesaret alarak her türlü pervasız adımı da atabilecek bir yapıdadır. Gazetecileri, kadınları yemek sırasındaki çocukları öldürmekten çekinmeyen İsrail’in sicili her türlü suç ve ahlaksızlıkla doludur.
Vicdan gemisine uluslarası karasularda saldıran bu şımarık ve ahlaksız rejim aynı tavrını yine sergileyebilir. Şimdiden dronlarla takip ve şantaja başlayan İsrail filo uluslararası sularda faaliyet gösterirken müdahalede bulunabilir. Bu durum aktivistlerin güvenliği açısından ciddi risklerle karşılaşma olasılığını artırmaktadır. Bu nedenle, Birleşmiş Milletler’in filoyu himayesine aldığına dair resmi bir açıklama yapmasını ve tüm üye ülkelerin bu himayeyi hayata geçirmek için bir girişim başlatmasını talep ediyoruz.
Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro Urrego’nun söylediği gibi “Filistin ölürse, tüm insanlık da onunla ölür. Yaptığınız şey sadece bir deniz yolculuğu değil; etik bir haykırıştır.”
Bizler Kahramanmaraş Platformu üyeleri olan STK’lar olarak Bu onurlu yolculuğun BM ve üye ülkeler tarafından mutlaka korunması gerektiğini savunuyoruz. Gazze geri dönülmez bir aşamaya girmiş durumdadır. Atılması gereken ÇOK ACİL bazı adımlar olduğunu hatırlatmak zorundayız.
- Gazze’deki ablukanın kalkması için acilen insani yardım koridoru oluşturulmalıdır. Bu koridorun oluşturulması amacıyla hareket eden 44 ülkeden katılımın olduğu Küresel Sumud Filosunun, Türkiye’nin öncülük ettiği bir konsorsiyum veya BM gibi uluslararası kuruluşların nezaretinde, gerektiğinde askeri himaye de oluşturularak Gazze’ye ulaşması ve insani amaçla denizden de insani yardım koridorunun oluşturulması mutlaka sağlanmalıdır.
- Filistin topraklarında soykırım ve sömürge suçlarını işleyenlerin mahkemeler önünde hesap vermelerini istiyoruz. Bu bağlamda İsrail ve Türkiye vatandaşı durumundaki çifte vatandaşlardan soykırım suçuna dahil olanların, yabancı terörist savaşçı statüsünde olanların ve Gazze’de soykırım suçuna dahil olanların Türk mahkemelerinde acilen yargılanması gerekmektedir. Dünyanın birçok ülkesinde bu yargılamalar başlamıştır.
- Soykırımcı bir ülkeye lojistik ve insan taşımacılığı noktasında verilen iznin ortaya çıkaracağı insani ve hukuki sorumluluk göz önünde bulundurularak deniz taşımacılığı konusunda alınan kararın emsali bir kararın hava taşımacılığı konusunda da alınması gerektiğini düşünmekteyiz. Bu amaçla, Türk hava sahası İsrail’e ait resmi ve sivil tüm uçuşlara kapatılmalıdır. – Farklı ülkelerden Türk hava sahası kullanılarak İsrail’e uçuş gerçekleştirilmemelidir.
Unutulmamalıdır ki İsrail terör örgütü yalnızca Filistinliler için değil bütün insanlık için doğrudan bir tehdit konumundadır. Coğrafyamızın kalbine saplanmış bu hançer buradan atılmadıkça insanlık huzur bulamayacaktır. Tüm hazırlıklar da buna göre yapılmalıdır. Tarihte ilk defa bu kadar büyük bir küresel vicdan ortak bir noktada buluşmuştur ve dünya kamuoyu da bu kararlılığı desteklemektedir.
Bizler Kahramanmaraş sivil toplum kuruluşları ve halkı olarak küresel Sumud filosuna tüm kalbimizle destek oluyor, Bu kutlu sefere katılan kardeşlerimizi sonuna kadar yanlarında olduğumuzu, sürekli takipte olacağımızı, bu filoya yapılacak en küçük bir müdahalede meydanları dolduracağımızı buradan haykırıyoruz. Bu filo inşallah zafere ulaşacak ve Gazze’nin özgürlüğüne kavuşmasına vesile olacaktır. Sefer bizden, Zafer Allah’tandır.
Bizler Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdüreceğiz. Bugün burada Abdulhamithan Camiinin avlusunda hakkı haykırdığımız gibi, bir gün o mübarek Mescid-i Aksa’nın avlusunda ve Kubbetü’s Sahra’nın yanı başında da Gazze’nin mücahitleriyle, Aksa’nın murabıtlarıyla kucaklaşacak, Filistin toprakları ve Filistinli kardeşlerimiz tamamen özgürlüğüne kavuşuncaya kadar her platformda mücadelemizi sürdüreceğiz.
Yaşasın nehirden denize özgür Filistin,
Yaşasın Küresel Sumud Filosunun kutlu seferi