Gazze için önerilen uluslararası yönetim planı

Gazze için önerilen uluslararası yönetim planı, bölgedeki yönetimi yeniden düzenlemeyi amaçlıyor. Plan, uluslararası toplumun dikkatini çekiyor.
Eski ABD Başkanı Donald Trump tarafından önerilen ve “Tony Blair Planı” olarak bilinen uluslararası yönetim önerisi, Gazze’nin güneyindeki bölge üzerinde yeni bir yabancı yönetim uygulamasını hedefliyor. Bu plan, İsrail ve Batılı güçlerin Gazze’deki çatışmalar sonrası yaşanan yıkımın ardından, uluslararası toplumun Filistin üzerindeki eski vesayetini yeniden canlandırma çabası olarak değerlendiriliyor.
Plan çerçevesinde, ABD ve Batılı müttefikleri, Mısır, Katar, Türkiye ve bazı Arap ülkelerinin arabuluculuğuyla “Gazze Uluslararası Geçiş Yönetimi” (GIT) adında geçici bir uluslararası otorite oluşturmayı öneriyor. Bu yapının başına Tony Blair’in getirilmesi planlanıyor. GIT, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı çerçevesinde, geçici dönemde yasama, yürütme ve siyasi yetkileri elinde bulunduracak ve üç yıllık bir başlangıç süresi öngörülüyor.
Plan, uluslararası toplumun konsensüsüyle atanan 7-10 üyeli bir konseyin kurulmasını öngörüyor. Tony Blair, dış diplomasi, stratejik güvenlik ilişkileri ve kriz yönetiminden sorumlu olacak ve 25 kişilik bir yürütme ekibi tarafından desteklenecek. Merkezi idari ofislerin Ürdün veya Kahire’de bulunması, geçici liderliğin ise Mısır’ın El-Arish bölgesinde başlaması planlanıyor.
Bu plan, Gazze’deki belediye, polis, yargı, sağlık ve eğitim gibi kamu hizmetlerini uluslararası gözetim altına almayı amaçlıyor. GIT’in güvenlik birimleri, hem çok uluslu bir polis gücü hem de özel koruma birimi aracılığıyla, Filistinli direniş güçlerinin yeniden sahaya dönmesini engellemeyi hedefliyor.
Uzmanlar, bu planın görünürde insani yardım ve kurumsal reform sağlama amacı taşısa da, esas amacın Gazze ve Filistin üzerinde kademeli bir yabancı yönetim kurmak olduğunu belirtiyor. Plan, Filistin yönetiminin yetki devrini ve reformlarını kendi performansına bağladığından, geçiş süresinin ne zaman tamamlanacağı belirsizliğini koruyor.
Özetle, Tony Blair Planı, Batı ve ABD’nin Filistin üzerindeki vesayet geleneğini modern bir biçimde yeniden uygulamayı hedefliyor. Bu durum, Filistin halkının bağımsız yönetim iradesine ciddi bir müdahale olarak görülüyor ve direniş cephesinin tepkisini çekiyor.