Eğer iddia ettikleri gibi Allah ile beraber başka ilahlar da olsaydı…

قُلْ لَوْ كَانَ مَعَهُٓ اٰلِهَةٌ كَمَا يَقُولُونَ اِذًا لَابْتَغَوْا اِلٰى ذِي الْعَرْشِ سَب۪يلًا ﴿٤٢﴾
42- “De ki: Eğer iddia ettikleri gibi Allah ile beraber başka ilahlar da olsaydı, o takdirde arşın sahibi olan Allah’a üstün gelmenin yollarını ararlardı.”
سُبْحَانَهُ وَتَعَالٰى عَمَّا يَقُولُونَ عُلُوًّا كَب۪يرًا ﴿٤٣﴾
43- Allah onların iddialarından münezzehtir, çok yücedir.
Yani, “Onlar kendileri arşa sahip olmak için çaba harcarlardı.” Eğer birden fazla ilâh olsaydı şu iki sonuçtan biri ortaya çıkardı:
Ey peygamberim, de ki, eğer onların söyledikleri gibi Allah’la beraber ilâhlar varsa, o zaman bu ilâhların tamamı arşın sahibine karşı, göklerin ve yerin egemen hükümdarına karşı savaşmaya, Onu yenmeye bir yol ararlardı. Ya Onunla savaşmaya, ya da Ona yakınlık kazanmaya bir yol ararlardı. Ya Onun makamına göz dikerek, Ondan bir pay, bir yetki koparmaya çalışarak Ona bir yol ararlardı.
Oysa gerçek şudur ki, göklerde ve yerde olan her şey, yetişmesi için ortak bir amaçla hareket etmeseler, bu evrende bir tek buğday tanesi veya bir tutam ot bile büyüyemez. Bu nedenle ancak cahil ve anlayışsız bir kimse, bu evrenin işlerini yürüten birbirinden bağımsız veya yarı bağımlı birden fazla tanrının olduğunu söyleyebilir. Evrenin doğasını ve işleyişini inceleyen herkes, bu evreni yöneten tek bir varlık ve tek bir hakim olduğu ve bunda hiç bir kimsenin payı olmasına imkan olmadığı görüşüne varır.
TEFHİMUL KUR’AN
Ayeti kerimede geçen “lev” edatı Arap dili gramerinin uzmanları tarafından belirtildiği gibi bir şeyin asla olmayacağını belirtmek için kullanılan bir olumsuzluk edatıdır. Çünkü mesele bütünüyle imkânsızdır. Onların iddia ettiklerinin aksine, Allah ile birlikte başka ilahlar yoktur. Onların çağırdığı ilahlar sadece Allah’ın yaratıklarından birer yaratıktır. İsterse bu bir yıldız ve gezegen olsun, ister bir insan veya bir hayvan olsun, isterse bitki veya cansız varlık olsun farketmez. Bütün bu yaratıklar evrene hükmeden fıtrat gereği, yüce yaratıcı olan Allah’a yönelmiş bulunmaktadır. Kendisine hükmeden ve ona göre tasarruflarda bulunan ilahi iradeye boyun eğmektedir. Allah’ın kesin yasalarına boyun eğmek ve iradesinin gereğini yerine getirmek suretiyle Allah’a giden yolunu bulmaktadır.
“Bu ilahlar Arş’ın ve kesin egemenliğin sahibi olan Allah ile boy ölçüşmenin yollarını ararlardı.”
Burada Arş’tan söz edilmesi, yüce Allah’ın müşriklerin Allah ile beraber ilah olduklarına inanıp, çağırdıkları bu yaratıklardan tamamen yüce ve yüksek olduğunu ifade etmektedir. Zira bu yaratıkların hepsi O’nun Arş’ı altındadır, O’nunla birlikte değil…
Allah teala kendisine ortak koşanları tekzib ederek, kendisinden başka hiçbir ilahın bulunmadığını, onun, böyle şeylerden münezzeh olduğunu ve herşeyin üstünde bir güç ve kudrete sahibolduğunu beyan ediyor. İlahhğına gölge düşürecek olan her türlü iddiaları reddediyor.
“Allah onların iddialarından münezzehtir, çok yücedir.”
Sübhanallah. Olacak şey midir bu? Allah’ı tesbih ederiz böyle şeylerden. Allah sübhandır. Allah böyle şeylerden uzaktır, münezzehtir. Allah onların bu iftiralarından, bu yakıştırmalarından yücedir, üstündür, yardımcıya ihtiyacı olmayandır.
FİZİLALİL KUR’AN