Uluslararası Filistin’e Geri Dönüş Platformu: Gazze’de soykırımı durdurmak hükümetlerin ve parlamentoların sorumluluğudur

Uluslararası Filistin’e Geri Dönüş Platformu, Gazze’deki soykırıma ilişkin dünya hükümetlerine ve parlamentolarına hitaben bir mektup yayınladı.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

Dünya Parlamentolarına ve Hükümetlerine Acil Çağrı:

Filistin Halkının Soykırımını Durdurmak Hukuki ve Ahlaki Bir Sorumluluktur

Saygıdeğer Yetkililer,

Gazze’ye karşı yürütülen soykırım savaşının ikinci yıldönümüne yaklaşırken, İsrail savaş makinesi can almaya ve hayatın temel unsurlarını yok etmeye devam ediyor. Bu katliam, tüm uluslararası sözleşme ve normlara meydan okuyan utanç verici bir uluslararası acizlik ortamında gerçekleşiyor.

7 Ekim 2023’ten bu yana süren haksız savaşta 65.000’den fazla kişi şehit oldu; bu kayıpların yaklaşık %50’sini kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. 165.000’den fazla kişi yaralandı, pek çoğu kalıcı sakatlıklarla yaşamaya mahkûm edildi.

Sizleri, halkların temsilcileri ve karar alıcıları olarak, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçen bu felaketi durdurmak için acilen harekete geçmeye davet ediyoruz. Gazze’de çocuklar ve yaşlılar yardım beklerken kasten vurulmakta, her gün yüzlerce aç ve evsiz insan dünyanın gözleri önünde katledilmektedir.

Sizlerden aşağıdaki acil adımları atmanızı talep ediyoruz:

Savaşın derhal durdurulması, Gazze üzerindeki ablukanın kalıcı olarak kaldırılması ve insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması.

Savaş suçlarında kullanılan silahların ihracatının durdurulması için etkili uluslararası baskılar yapılması; İsrail’e ekonomik yaptırımlar uygulanması ve yatırımların geri çekilmesi.

İsrailli suçluların uluslararası ve ulusal mahkemelerde yargılanması, savaş ve insanlık suçu işleyenlerin cezalandırılması.

Gazze’deki gelişmelerin parlamentolarda tartışılması, hükümetlerin kamuoyu önünde hesap vermeye çağrılması ve yasama-yürütme organlarından açık ve net kınama açıklamaları yapılması.

Filistin’e destek veren sivil özgürlüklerin ve halk hareketlerinin korunması ve desteklenmesi, bu tür eylemlerin hiçbir gerekçeyle bastırılmaması.

Gerçekler ve Uluslararası Hukuka Dayalı Sorumluluk:

Kurbanlar: 65.000’den fazla şehit, 165.000 yaralı, yaklaşık 2 milyon kişi yerinden edildi.

İnsani durum: Açlık, sağlık sisteminin çöküşü, okul ve hastanelerin yıkımı, büyük çaplı sivil altyapı tahribatı.

Uluslararası raporlar: Son olarak, 16 Eylül 2025 tarihli BM Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu raporu, Gazze’de işlenen suçların soykırım düzeyinde olduğunu ortaya koymuştur.

Uluslararası Toplumun Sorumluluğu:

BM Şartı’nın 1. maddesi: Uluslararası barış ve güvenliği sağlama yükümlülüğü.

2005 yılında kabul edilen “Koruma Sorumluluğu (R2P)” ilkesi: Halkları soykırım, savaş suçları, etnik temizlik ve insanlık suçlarından koruma yükümlülüğü.

Roma Statüsü:

Madde 7: Gazze’deki abluka ve aç bırakma, insanlık suçudur.

Madde 8: Sivillerin ve sivil altyapının kasıtlı hedef alınması, savaş suçudur.

1949 Cenevre Sözleşmesi – Madde 33: Toplu cezalandırma yasağı.

1948 Soykırımı Önleme Sözleşmesi: İsrail’in işlediği suçlar, bu tanım kapsamına girmektedir.

İnsanlığın Vicdanına Son Çağrı:

Bu suçlar karşısında uluslararası toplumun suskun kalması, doğrudan bir suça ortaklık anlamına gelmektedir.

İnsan hakları bir lüks değil, adalet uluslararası toplum için bir tercih değil zorunluluktur. Bu tarihi an, insanlığın vicdanı için bir sınavdır:

Ya insanlık değerlerinin ve uluslararası adaletin yanında olacaksınız, ya da silahsız bir halkın göz göre göre yok edilmesine sessiz kalacaksınız.

Sizleri bir kez daha çağırıyoruz:

Savaşı durdurun, ablukayı kaldırın.

Savaş suçlularını yargılayın.

İsrail’e yapılan askeri ve ekonomik desteği kesin.

Tarihe karşı, hukuka karşı, insanlığa karşı sorumluluğunuz gecikmeyi kaldırmaz. Bu yalnızca Gazze’nin değil, tüm dünyanın geleceğini ilgilendiren bir meseledir.

Zaman tükeniyor. Gazze gözlerimizin önünde ölüyor. Peki, siz ne yapacaksınız?

Başa dön tuşu