İsrail Suriye Sınırına Askeri Yığınak Yapıyor

Rasthaber – Kapalı kapılar ardında yapılan hamlelerden sonra İsrail
şimdi de Suriye senaryosunun fiilen içinde olmak için hazırlanıyor. Golan
Tepeleri’ne tümüyle seçkin askerlerden oluşan yeni bir birlik konuşlandırıldı.
İsrail bölgede askeri hazırlıkları uzun zamandır sürdürüyor, müdahale için
bahane arıyor
Tel Aviv, Suriye sınırına yeni ve “özel” bir birlik
konuşlandırdı. Tuğgeneral Yair Pelai tarafından salı akşamı yapılan duyuruya
göre işgal altındaki Golan bölgesinde görevlendirilen birimin adı Pereh.
İsrailli yetkililerden gelen açıklamalara bakılırsa Tel Aviv herhangi bir
bahaneyle Suriye’ye girmeyi değerlendiriyor gibi görünüyor.
Tuğgeneral Pelai, birliğin “Özel, hızlı ve ölümcül” olduğunu
iddia ederek, “Golan Tepeleri’ndeki operasyonel müdahaleyi geliştirmenin bir
parçası olduğunu” ileri sürdü. Birimin İsrail ordusu ve askeri istihbaratındaki
seçkin askerlerden oluştuğu ve kendilerine verilen görevler için “özel olarak”
eğitildikleri belirtildi. Bölgede zaten konuşlu bulunan 210. Tümenin “kuvvet
çarpanı” olacağı değerlendirmesi yapıldı.
Duyuruda, birliğin oluşturulmasında Suriye’deki iç
karışıklıklar ve Aksa Tufanı Operasyonu’ndan “çıkarılan derslerin” belirleyici
olduğu savunuldu. Tuğgeneral Pelai sözlerini şöyle sürdürdü: “Herhangi bir
güvenlik olayı meydana gelirse acımadan düşmanın üzerine atlayacaktır.
Başarısız olma ihtimali yoktur çünkü sürekli tetiktedir.”
Pereh, Golan bölgesi sakinlerinden oluşan komando ve özel
birliklere bağlı yedek askerleri de bünyesinde barındırıyor.
‘ORTA DOĞU’YU ETKİLEYECEK OPERASYON’
Haaretz gazetesinin salı günkü haberine göre İsrailli
komutanlar, İran yanlısı direniş gruplarının Şam’ın kimyasal silah stokuna
erişim sağlaması halinde “İsrail’in Suriye’yi ve tüm Orta Doğu’yu etkileyecek
bir askeri operasyonla bu kapasiteleri hedef alacağı” tehdidinde bulundu.
Yayın, Tel Aviv’in direniş savaşçılarının “İsrail için büyük tehdit oluşturan
hassas araçlara, özellikle de füze gibi gelişmiş silahlara” erişim
sağlamasından da korktuğunu da öne sürdü. İç savaşın ardından Şam ve
uluslararası taraflar arasında varılan anlaşmayla kimyasal silahların çok büyük
bölümü zaten Suriye’den çıkarılmış durumda. Ancak gazete “yıllar içinde biriken
deneyimin hala mevcut olduğunu” iddia etti.
BAHANELERE DEVAM EDELİM…
Yayına göre İsrail ordusu İran’ın Suriye’de oluşan kaos
ortamından sonra Suriye’ye “on binlerce savaşçı getirdiğini” tahmin ediyor.
Ordu, Suriye’de şu anda yaklaşık 40 bin İranlı ya da İran’ı destekleyen milis
olduğunu düşünüyor ve bu kuvvetleri hedef almayı planlıyor. Kaldi ki İsrail
ordusu, Hizbullah’a silah aktarma girişimlerini engelleme kisvesi altında her
gün Suriye-Lübnan sınır bölgesine saldırıyor. Gazete, direniş güçlerinin Şam’a
yerleşeceğine veya İsrail sınırına doğru harekete geçeceğine dair en ufak emare
olmamasına rağmen, İsrailli bir siyasi yetkilinin bunu bir “gerçek” olarak
nitelediğini aktardı.
HTŞ’Yİ LÜBNAN’A ÇEKMEK
İsrail’in Suriye’deki gelişmelerden kısa vadede sağladığı en
büyük fayda Lübnan-İran bağlantısının zarar görmesi olarak görülüyor, nitekim
Heyet Tahrir Şam (HTŞ)’ın yerine getirmesi gerekenlerden biri de bu. Bir gün
önceki haberimizde eski İsrail Askeri İstihbarat (AMAN) subayı, Orta Doğu
uzmanı Mordechai Kedar’ın terör liderlerinden getirdiği mesajları işlemiştik.
Mordechai Lübnan bağlamında, silahlı grupların Tel Aviv ile barış istediğini,
savaşta başarılı olmaları durumunda “sadece Şam’a değil,
Beyrut’a da İsrail elçiliği” açmayı plandıklarını fakat
bunun için her iki ülkenin de “kontrolünü ele almaları” gerektiğini söylediğini
belirtmişti.
Lübnanlı General ve İsrail’le sınırların belirlenmesi
komisyonunun eski başkanı Abdurrahman Shheitli salı günü, Halep’i ele geçiren
silahlı grupların, savaş alanındaki durumun kendi lehlerine gelişmesi halinde
Lübnan sınırına yaklaşabileceğini söyledi. General’e göre militanlar ve
arkalarındaki güçler “Lübnan ordusunu, Suriye sınırındaki bölgelerdeki
varlığını güçlendirmeye ve İsrail ile güney sınırlarında etkili bir varlık
sağlamak yerine doğu sınırlarına yeniden konuşlanmaya zorlamaya çalışacak.”
ÖN HAZIRLIKLAR
Birleşmiş Milletler Kasım ayı başlarında, İsrail’in Golan
bölgesinde Suriye ile 50 yıllık ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlamıştı.
Associated Press tarafından yayınlanan uydu görüntüleri, İsrail’in sınırdaki
Alfa Hattı boyunca uzanan kapsamlı bir inşaat ve yol asfaltlama çalışmasına
giriştiğini ayrıca zırhlı araç ve tanklarla güvenliği sağladığını tespit
etmişti. İsrail aynı günlerde Suriye’deki direniş güçleri mevzilerine ve silah
depolarına istikrarlı hava saldırıları düzenleyerek HTŞ’nin Halep saldırısı
için altyapı oluşturmuştu.
SEVGİ DOLU MESAJLAR
İsrailli uzmanlar da dahil olmak üzere analistler, Halep’e
giden yolun İsrail sayesinde açıldığında hemfikir olurken, son birkaç gündür
Tel Aviv ile HTŞ arasında açıktan sevgi mesajları gidip gelmeye başlamıştı.
Önceki satırlarda sözünü ettiğimiz eski istihbarat subayı Kedar teröristlerin
“İsrail’i sorun değil, çözüm olarak gördüğünü” vurgulamış, grupların
“İsrail’den talep ettiği teçhizatın ayrıntılı bir listesini Tel Aviv’deki
yetkililere ilettiğini” söylemişti.
Halep saldırısının ertesinde İsrail kamu yayıncısı KAN’a
konuşan Ebu TOW lakaplı Süheyl Hamud şunları kaydetmişti: “Benim mesajım şu:
İran ve Hizbullah’tan endişe etmeyin çünkü biz zaten onlarla uğraşıyoruz.
Kardeşim, siz Beşar Esad, İran ve Hizbullah’tan korkmalısınız, bizden değil.
İslamcılardan daha sert davranan İran ve Beşar Esad’ın siyasetini
biliyorsunuz.”
Council on Foreign Relations (CFR) düşünce kuruluşunun
analisti Steven Cook bu bağlamda şunları dile getirmişti: “İran-Suriye eksenini
kırmak, Hizbullah’a giden silah boru hattını zayıflatarak İsrail güvenliğine
şüphesiz fayda sağlayacaktır. Şu an için Esad’ın Suriye’deki sorunları İran’ın
Suriye’deki sorunlarıdır ve bu İsrail için iyidir.”
İŞGAL ALTINDA
Golan Tepeleri, Suriye’nin güneybatısında yer alıyor ve
İsrail, Haziran 1967’de Altı Gün Savaşı’nda bölgenin üçte ikisini işgal etti.
İsrail parlamentosu, Aralık ayında tek taraflı olarak Golan’ın işgal altındaki
kısmının ilhak edildiğini duyurdu. 1981 yılında Golan’ı Suriye’nin bir parçası
olarak tanıyan Birleşmiş Milletler bu kararı dikkate almadı.
DÖRTLÜ ASKERİ DAYANIŞMA
İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Irak ve Suriyeli
mevkidaşlarının yanı sıra Rusya Savunma Bakanı ile de ayrı ayrı telefon
görüşmeleri yaptı. Tasnim haber ajansına göre taraflar, “Suriye ordusunu
desteklemek için gerekli önlemleri alma konusunda mutabık kaldı.”
Ajans ayrıca Bakıri’nin lübnan’daki ateşkesin ardından
yaşanan gelişmeleri “Suriye’yi, müttefiklerini ve Direniş Ekseni’ni
zayıflatmayı amaçlayan bir Amerikan-İsrail komplosu” olarak nitelediğini
bildirdi.
KİEV YİNE ENSELENDİ
Ukrayna’nın Suriye’de faaliyet gösterdiğine dair yeni
açıklamalar geliyor. Konuya ilişkin dünkü haberimizden sonra bir askeri yetkili
çarşamba günü RIA Novosti’ye Ukrayna güçlerinin Suriye’de bıraktığı ayak
izlerini anlattı. Yetkiliye göre silahlı gruplar, Ukraynalıların Rus
cephesindeki taktiklerini benimsiyor.
Suriye’deki teröristlerin dron sistemlerini inceleyen uzman
sözlerini şöyle sürdürdü: “Silahlı grupların yabancı eğitmenler tarafından
eğitildiğini doğrulayabilirim. Özel Askeri Operasyon (ÖAO) bölgesinde (Rusya)
bulundum ve orada İHA’ları nasıl kullandıklarını gördüm. Daha sonra
militanların Ukraynalılarla aynı taktikleri kullandığını gözlemledim.”
Ukrayna istihbaratının İdlib gerilimi azaltma bölgesinde
bulunduğunu kaydeden kaynak şunları da sözlerine ekledi: “Militanlar ayrıca
intihar dronlarını gece kullanmaya başladı. Bu da gece kameraları veya termal
görüntüleme cihazlarıyla donatıldıkları anlamına geliyor. Bu taktik ÖAO
alanında Ukrayna ordusu için tipiktir.”/aydınlık